Agresyon Ne Demek?

Agresyon ne demek? Türk Dil Kurumu agresyon kelimesini; bir kişinin düşünce ve davranışlarını karşısındaki kişiye zorla benimsetme çabası olarak tanımlar. Agresyon veya agresif dürtü insanoğlunun ruhsallığında var olan yaşam dürtüsünü temsil eder. İnsan ruhsallığını hayatta tutan önemli bir değerdir. 0-18 yaş arası çocukların farklı gelişim basamaklarında agresif dürtünün çeşitli şekillerde yansımasını görmekteyiz. Önemli olan nokta agresyonun çocuk ruhsallığında sağlıklı ve kontrollü şekilde işlenebilmesidir. Çocuklarda kontrol edilemeyen saldırgan davranışın ya da diğer adıyla agresif davranışın ortaya çıkmasında öfke, endişe, suçluluk, hayal kırıklığı gibi birçok duygu rol oynayabilir.

Agresyon Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda agresyon belirtileri yaş grubuna göre birçok şekilde gözlemlenebilir. Çocuklarda sıklıkla gözlemlenen ve taşkın boyuta da ulaşabilen davranışsal agresyon belirtileri aşağıdaki gibidir.

•             Öfke nöbetleri

•             öfke patlamaları

•             vurmak

•             tekmelemek

•             ısırmak

•             Zorbalık

•             sözlü saldırılar

•             tehdit

•             şiddet yoluyla başkalarını kontrol etmeye çalışma

Agresyon Gözlemlenen Çocuklarda İlerleme Nasıl Olmalı?

Çocuklar, bazı durumlarda kendileri için çok büyük bir sorun niteliğinde olan olaylar karşısında hüsrana uğradıkları için öfkelenirler. Bu olaylar karşısında dürtülerini ve davranışlarını nasıl kontrol edeceklerini, içinde bulundukları olumsuz duygu/duygular ile nasıl başa çıkacaklarını veya yaşadıkları çatışmaları sosyal/toplumsal olarak kabul edilen yollarla nasıl çözeceklerini bilemeyebilirler. Çocuklar dünyaya hissettikleri olumsuz duygular karşısında düşmanca tepkiler vermek üzere programlanmış şekilde doğmazlar. Hepimiz agresif davranma kapasitesine sahibiz ancak bunu kontrollü bir şekilde yapıp yapmamamız dünyayı nasıl algıladığımızla ilişkilidir.

Agresif davranışların, çevresel koşullar ve genetik faktörler tarafından şekillendiği kabul ediliyor. Çocukların maruz kaldığı baskılar, tehditler, fırsatlar, sonuçlar veya akranlar, öğretmenler, yaşanılan çevre, medya, ideolojiler ve kültürel faktörlerin hepsi bir rol oynamaktadır. Bu koşulları değiştirerek davranışı iyileştirebilir ve gelişimin gidişatını değiştirebiliriz.

Ancak bazı çocuklar çevresel faktörlerden etkilenmezken bazı çocuklar neden çevresel faktörlerden daha çok etkilenmekte ve agresyonun yoğun olarak dışa vurumunu gözlemlemekteyiz? Bazı çocukların çevresel faktörlerden daha çok etkilenmesini kişinin sahip olduğu ruhsallıkla açıklamak mümkündür.  Bu yüzden eğer çevresel koşulların değişmesine rağmen hala agresyon gözlemlenen çocuklarda ilerleme; öncelikle çocuğun içinde bulunduğu durumu anlamaya çalışmak, baş etmekte zorlandığı duygunun veya duyguların yetişkin tarafından farketmeye çalışmak şeklinde olmalıdır. Bazen yoğun agresyon gözlemlenen davranışlar bir sınır ihtiyacının sonucu olarak karşımıza çıkabilir. Nesil farkının ortadan kalktığı, ebeveynlerin çocuklarıyla arkadaş gibi olduğu ya da çocukların ebeveyn olduğu ailelerde; çocuk anne/babasının ona gerçek ebeveynin kim olduğunu hatırlatmasına ihtiyaç duyduğu için sınırlarını sonuna kadar genişletme çabası içinde agresif davranışlara başvurabilir. Başka bir örnek ise çocuğun yaşadığı yoğun suçluluk duygusunun sonucu olarak bu duygu ile başedebilmek için cezalandırılmaya ihtiyaç duymasıdır. Unutulmamalıdır ki bir çocuğun baş etmekte en çok zorlandığı duygulardan biri suçluluktur ve suçluluğun kefareti sadece cezalandırılma ile ödenir. Tüm bunlar ışığında çocuğun agresyonunun gelişimin basamağına uygun olmayan şekilde ortaya çıkmasına, taşkın davranışlarla dışa vurmasına neden olan ve sahip olduğu ruhsallığı dengesizleştiren olumsuz duygunun ne olduğunu anlamak; aynı zamanda ihtiyacının ne olduğunu keşfetmek iyileşmeyi sağlama yolundaki önemli bir adımdır.

Her çocuk aynı olmadığı gibi her çocuğun agresyon nedeni de birbiriyle aynı olmaz. Ebeveyn olarak baş etmekte zorlanılan, işin içinden çıkılamayan durumlarda veya çocuğunuzun duygusunu farkedemediğiniz ve ihtiyacının ne olduğunu anlayamadığınız durumlarda uzman desteği almak; hem ebeveyn-çocuk ilişkinizin hem de çocuğunuzun ruhsallığının sağlam temellerde ilerleyişine destek olacaktır.