Çift ve Aile TerapisiÇocuk ve Ergen Psikoterapi

Ebeveynlik ve Ergenlik Dönemi

Ebeveynlik ve Ergenlik Dönemi

Ergenlik dönemi, birçok ebeveynin endişe ve korkuyla beklediği bir dönemdir. Bir yanda yitip giden çocukluk, diğer yanda ise yetişkin olmaya çalışma ama henüz olamama dönemi olan ergenlik aslında oldukça depresif bir dönemdir. Fiziksel ve ruhsal olarak değişimi başlayan genç artık çocukluk dönemini ardında bırakmıştır. Ancak yetişkin dünyasında var olan duygusal ve bilişsel olgunluktan ise oldukça uzaktır. Ergenlik döneminde bir olan bir çocuğa sahip olan ebeveynler için hayat bazen coşkulu ve heyecanlı olurken bazen de karışık olabilir. Ebeveynler ergen çocuklarını anlatırken genelde aşağıdakiler benzer cümleler kullanırlar.

•             “Artık bizimle hiç vakit geçirmiyor. Sürekli odasında ya telefonda ya da bilgisayarda oluyor.”

•             “Her söylediğime karşı çıkıyor.”

•             “Eskiden bir çocuğumuz vardı. Şimdi ise uzaydan gelen biri gibi.”

Ergenlik Döneminde Anne Baba Olmak

Ergenlik dönemi ile ilgili paylaşımlar yapılırken çoğunlukla bu dönemin gençler için zorlayıcı yanlarından bahsedilir. Ancak bu dönem ebeveynler için de aynı şekilde zorlayıcıdır. Ergen gencin büyüme ve bireyselleşme isteği ve bunlara paralel yaşadığı kaygı ve korkular; çoğunlukla ebeveynlerin de benzer şekilde kafa karışıklığı yaşamasına neden olur. Çocuklarının hem büyümelerini hem de kendi ayakları üzerinde durabilmelerini isteyen anne babalar aynı zamanda kendilerini çocuklarının küçüklük hallerine özlem duyarken bulabilir. Çocuklarının uyacakları kuralları belirleyen, çocukları için hayatı organize eden ve rutinlerine karar veren anne babalar için ergenlik dönemindeki genç çocuklarının kendi kararlarını almasına ve dış dünyaya açılmasına alışması kolay olmayacaktır. Bu yüzden hem genç hem de ailesi için ergenlik dönemi değişim ve dönüşümü mecbur kılmaktadır. Ebeveynler çocuklarının içinde bulundukları değişim dönemi karşısında şaşkınlık yaşayıp bu değişime uyum sağlamaya çalışırken; kendilerinin de aynı ergenlik dönemindeki çocukları gibi değişim ve dönüşüm yaşadıklarını farkına varamayabilirler.

Ergenlik; tanıdık ve bilindik bir dönem olan çocukluğun arkada bırakıldığı, bedensel olarak değişimlerin yaşandığı, belirsizliğin ve bilinmezliğin sonucu olarak kaygıların arttığı, ebeveyn ve yetişkinlerin koyduğu sınır ve kuralları sorgulanmaya başladığı ve ailedeki rollerin tekrar düzenlendiği bir dönemdir. Çocukluk döneminin son bulmasıyla, anne karnındaki fiziksel değişim ve gelişim dışında, ergen birey daha öncekilerden farklı olarak daha hızlı bir fiziksel gelişimin içindedir. Başına gelen bu ani gelişim ve değişim karşısında ergenlik dönemindeki çocuk; kendini üzgün, öfkeli, tahammül edilemez, tek başına, çaresiz hisseder. Bu yoğun duygularla kendi içsel dünyasında baş etmeye çalışan ergen; kimi zaman bu yoğunluğun altında kalır ve bununla mücadele etmenin tek yolunu; dışarı yansıtarak, çoğunlukla  da ebeveynlerine yansıtarak bulur.

Ergenlerin Aileleriyle Sorunları

Ergenlerin sorunları temelde aileleriyle değil daha çok kendileri ile ilişkilidir. Çocukluktan çıktış ancak henüz yetişkin olamamış ergen ebeveynlerinin kapsayıcılığına ihtiyaç duymaya devam eder. Ancak “ihtiyaç” kabul edilebilir bir kelime değildir. Çünkü ihtiyaç eksikliği, kaybı, noksanlığı, başarısızlığı hatırlatır. Bir nevi çocukluğa geri dönüşü, bebeksiliği çağrıştırmadır. Bu yüzden ebeveynlere ergen anne babası olarak görevi bu dengeyi sağlamaktır. Bu denge; aşırılığa kaçmadan, aşırı var olmadan ya da aşırı yok olmadan, aşırı meraklı olmadan ya da aşırı umursamaz olmadan, aşırı müdahale etmeden ya da yok olmadan sağlanması gereken, bir eşlik etme sürecidir. Ergeni hem desteklemek hem de mesafe istediğinde buna imkan sağlamak, hem istek ve ihtiyaçlarına saygı göstermek hem de gerektiği yerde sınır ve kuralları hatırlatmak, hem yetişkinler gibi haklar tanımak hem de çocuk olmanın güvenli ve konforlu tarafına ihtiyaç duyduklarında bunu sağlayabilmek.

Ergen Ve Ebeveyn Arasında Çatışmaya Sebep Olan Konular

Ergen ve ebeveyni arasında çatışmaların en çok görüldüğü konular; ergen birey için sınırlar ve kurallardır. Ebeveynler ise sorumlulukların yerine getirilmemesidir. Ergen birey, sınırların genişletilmesini, kuralların kendi isteği doğrultusunda şekillenmesini ister. Evde ailesi ile değil, dışarıda arkadaşları ile birlikte vakit geçirmek ister. Ebeveyninden de tüm bu isteklerini sorgulamadan kabul etmesini bekler.

Anne babalar ise büyüyen çocuklarının artık tüm sorumluluklarını yerine getirmesini, eskisi gibi ailesi ile sık vakit geçirmesini, küçük bir çocukken olduğu gibi ebeveyn olarak koydukları kuralların ve aldıkları kararların sorgulanmamasını ister.

Ebeveynlerin ve ergenlerin farklılaşan veya aynı kalması beklenen tüm konular ergen ve ebeveyn arasında sebep olan konuları oluşturur. Unutulmamalıdır ki değişmek; büyümenin, bireyselleşmenin, farklılaşmanın, ayrışmanın bir parçasıdır.

Depresyonda olan ergene nasıl davranmalı?

Ergenlik dönemi çocukluğun yitip gittiği bir dönem olduğu için bir miktar depresif bir dönemdir. Çünkü ruhsal dünyada bir kayıp vardır: Çocukluk. Bu yüzden ergenlik dönemindeki çocukların kendi ruhsallıklara çekilmeleri, kendilerine dönmeleri beklenen bir durumdur. Ancak kayıpla baş etmek zorlayıcıysa bir uzman desteği almak önemlidir.

Ergenliğe giren çocuğa nasıl davranmalı?

İstek ve ihtiyaçlarını anlamaya yönelik davranışlar sergilenmeli; kararlarına saygı duyulduğu hissettirilmeli; ebeveynin kapsayıcı işlevi devam etmeli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu